Eğer yaşıyor(lar)sa, helalleşmenin bir yolunu aramalıyız. Biliyoruz ki, şehit bile olsak, kul hakkını ödemek zorundayız. Eğer vefat edenin gıybeti yapılmışsa, helallik dilemek ne yazık ki imkânsız. O zaman onun için ömür boyu dua etmekten, onun adına iyilik yapmaktan başka çare kalamaz.
Bugünden başlayarak, gıybetlerini bilmeden yapabileceğimiz ihtimaliyle, tüm tanıdığımız insanlarla ilk karşılaşmamızda mutlaka helalleşmeli, hatta helalleşmeyi periyodik bir alışkanlık hâline getirmeliyiz. Aksi halde burada birkaç günde tamamlayabileceğimiz helalleşme faslını ihmal etmemiz, haşir meydanında binlerce yıl beklememize mal olabilir.
Gıybetini yaptığımız kişilere ismen dua etmeli, onların affı ve tüm hayatlarının rahmetle ve ihsanla kuşatılması için, ısrarlı ve vazgeçmeden gizli dualarda bulunmalıyız.
Şeyh Ali El-Havvas (k.s.) der ki:
"Bir kimse sevaplarım çok diye bağışlanacağını umarak gıybet yapmasın. Olabilir ki gıybetini yaptığı kimseye bütün sevaplarını verir ama gıybeti yapılan kimseyi yine de razı ve ikna edemez. "
Şeyh Ali El-Havvas (k.s.) der ki:
"Bir kimse sevaplarım çok diye bağışlanacağını umarak gıybet yapmasın. Olabilir ki gıybetini yaptığı kimseye bütün sevaplarını verir ama gıybeti yapılan kimseyi yine de razı ve ikna edemez. "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder