Farzı Ayn olan ve İslamın 5 temel direklerinden birisi olarak bildiğimiz Hac farizasının bir takım nedenlerden naşi farzlığının kalktığı ifade ediliyor. Bu doğru mudur?
Haccın farzıyyetinin kalktığını söylememiz caiz olmaz. Erkek veya kadın olsun şartlara haiz bir kimsenin hacca gitmesi farzdır.Fakat üzerine farz olan bir kişinin bazı özürlere mebni gidememesi durumunda bir vekil göndermesi caiz olub,üzerindeki borç olan hac farizası da ödenmiş olur.Zira;
Rasülüllah efendimiz S.A.V ‘e Bir adam gelerek:
—"Ey 'ın Resulü! Annem yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır. Onu hayvana) bindirsem kendini tutamaz (düşer); şayet bağlayacak olsam öldürmekten korkuyorum" dedi. Resûl-i Ekrem:
—"Şayet annenin üzerinde bir borç bulunsa sen onu ödeyici olur musun görüşünü bana haber ver?" buyurdu. O adam:
—"Evet (öderim)" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.):
—"O halde annen adına sen haccet" buyurdu(1). Nesâî c. 2 s. 5
Ebû Razin el-Ukaylî'den rivayet olunmuştur:
(Bu sahâbî) Pey¬gamber (s.a.v.) e gelerek:
—"Ey 'ın Resulü! Babam hacca, umreye ve yolculuğa gücü yetmeyen çok yaşlı bir ihtiyardır" dedi. Resul-i Ekrem: —"Baban adına sen hac ve umre yap" buyurdu(2). Tuhfet'ül-ahvezî c. 3 s. 678
Bu hadisi Şerifler haccın edasın vekaleten caiz oduğunu isbat ediyor . Hac edası için vekâlet düşünülüyorsa bazı şartlar ve kayıtlara bağlı olarak caiz görülmektedir.
—"Ey 'ın Resulü! Annem yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır. Onu hayvana) bindirsem kendini tutamaz (düşer); şayet bağlayacak olsam öldürmekten korkuyorum" dedi. Resûl-i Ekrem:
—"Şayet annenin üzerinde bir borç bulunsa sen onu ödeyici olur musun görüşünü bana haber ver?" buyurdu. O adam:
—"Evet (öderim)" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.):
—"O halde annen adına sen haccet" buyurdu(1). Nesâî c. 2 s. 5
Ebû Razin el-Ukaylî'den rivayet olunmuştur:
(Bu sahâbî) Pey¬gamber (s.a.v.) e gelerek:
—"Ey 'ın Resulü! Babam hacca, umreye ve yolculuğa gücü yetmeyen çok yaşlı bir ihtiyardır" dedi. Resul-i Ekrem: —"Baban adına sen hac ve umre yap" buyurdu(2). Tuhfet'ül-ahvezî c. 3 s. 678
Bu hadisi Şerifler haccın edasın vekaleten caiz oduğunu isbat ediyor . Hac edası için vekâlet düşünülüyorsa bazı şartlar ve kayıtlara bağlı olarak caiz görülmektedir.
Bunlardan başlıcaları,
1.Vekil gönderecek kimseye haccın farz olması,
2.Vekil gönderecek kişinin acziyyeti veya özrü ölünceye kadar devam etmesi,
1.Vekil gönderecek kimseye haccın farz olması,
2.Vekil gönderecek kişinin acziyyeti veya özrü ölünceye kadar devam etmesi,
Günümüzde hac ibadeti büyük bir izdiham içerisinde ifa edilmeye çalışılmaktadır. Bu bir özürdür.Bu hususta hernekadar muhalefet var isede bir hanımın yanında mahremi dahi olsa gitmemesi ve vekil göndermesi daha güzeldir. Zira Rızayı bâriye daha yakın olan budur.
Bir taraftan farzı ifa için çaba sarf ederken diğer taraftan bir günahı işlemek vaya sebeb olmanın çok büyük mahsuru ve vebali vardır."Orası mahşer meydanını andırıyor.Cinsiyet fark etmiyor deniliyor" Halbuki hadisi şerifte" نحن نحكم بالظاهر والله يتولي السرئر " Biz zahir ile hüküm ederiz.Gizli olanı,sırrı bilir”buyuruluyor.O izdiham karşısında, Bu hadisi şerif hükmünce vakalet gibi bir müsade varken, haccın edasını bizzat yapmayıp vakalet gönderilmesini tavise ederiz.
Ashabı Kiramın hanımları ve ezvacı Tâhiratta hac ibadetlerini ifa etmişlerdir.Fakat saliha bir hanıma emir olunan her ruknu yerine getirerek.
İbnu Cüreyc anlatıyor: “Atâ, bana İbnu Hişam’ın kadınları erkeklerle karışık olarak tavaftan yasakladığı zaman dedi ki: “O bunu nasıl yasaklar, Rasulullah (s.a.v.)’in zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!” Ben Atâ’ya sordum:
“Onların hacları örtünme emrinden önce miydi, sonra mıydı?”
“(Evet kasem olsun) buna, ben örtünme emrinden sonra şâhid oldum!” diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
“Pekala erkeklere nasıl karışırlardı?” Şu cevabı verdi.
“Erkeklere karışmazlardı, Hz. Aişe (radıyAllahu anhâ) erkeklerden ayrı olarak tavaf ederdi, onlara karışmazdı.” Hatta bir kadın kendisine: “Ey mü’minlerin annesi yürü (Haceru’l-Esved’e elimizle değerek) istilâm edelim!” demişti de Hz. Aişe ona:
“Sen dilediğin şekilde git” deyip kendisi gitmekten imtina etmişti. Onlar geceleyin kim oldukları bilinmez halde çıkarlardı,
[Beytullah’a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler,sonra girerlerdi.]”
(kaynak:5) Kütüb-i Sitte, Terc. Prof. Dr. İbrahim Canan, C. 5, s. 494-495, Hadis. 1385; Buhari, Hac. 64)
3.Vekil olacak şahsın vekalet ettiği kişiye vekkilliğini bildirmesi lazımdır.
4Vekil kimse vekalet ettiği kişini parası ile hacc yapması lazımdır.
5.Vekil kimse vekalet ettiği kişi için niyyet etmesi, mesela:(falanca kişiden bedel olarak hac niyet ettim)
6.Vekil ve amirin Farz Olmasının Şartları kendisinde olmasıdır.
İbni Abidin c.2s.329
Bir taraftan farzı ifa için çaba sarf ederken diğer taraftan bir günahı işlemek vaya sebeb olmanın çok büyük mahsuru ve vebali vardır."Orası mahşer meydanını andırıyor.Cinsiyet fark etmiyor deniliyor" Halbuki hadisi şerifte" نحن نحكم بالظاهر والله يتولي السرئر " Biz zahir ile hüküm ederiz.Gizli olanı,sırrı bilir”buyuruluyor.O izdiham karşısında, Bu hadisi şerif hükmünce vakalet gibi bir müsade varken, haccın edasını bizzat yapmayıp vakalet gönderilmesini tavise ederiz.
Ashabı Kiramın hanımları ve ezvacı Tâhiratta hac ibadetlerini ifa etmişlerdir.Fakat saliha bir hanıma emir olunan her ruknu yerine getirerek.
İbnu Cüreyc anlatıyor: “Atâ, bana İbnu Hişam’ın kadınları erkeklerle karışık olarak tavaftan yasakladığı zaman dedi ki: “O bunu nasıl yasaklar, Rasulullah (s.a.v.)’in zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!” Ben Atâ’ya sordum:
“Onların hacları örtünme emrinden önce miydi, sonra mıydı?”
“(Evet kasem olsun) buna, ben örtünme emrinden sonra şâhid oldum!” diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
“Pekala erkeklere nasıl karışırlardı?” Şu cevabı verdi.
“Erkeklere karışmazlardı, Hz. Aişe (radıyAllahu anhâ) erkeklerden ayrı olarak tavaf ederdi, onlara karışmazdı.” Hatta bir kadın kendisine: “Ey mü’minlerin annesi yürü (Haceru’l-Esved’e elimizle değerek) istilâm edelim!” demişti de Hz. Aişe ona:
“Sen dilediğin şekilde git” deyip kendisi gitmekten imtina etmişti. Onlar geceleyin kim oldukları bilinmez halde çıkarlardı,
[Beytullah’a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler,sonra girerlerdi.]”
(kaynak:5) Kütüb-i Sitte, Terc. Prof. Dr. İbrahim Canan, C. 5, s. 494-495, Hadis. 1385; Buhari, Hac. 64)
3.Vekil olacak şahsın vekalet ettiği kişiye vekkilliğini bildirmesi lazımdır.
4Vekil kimse vekalet ettiği kişini parası ile hacc yapması lazımdır.
5.Vekil kimse vekalet ettiği kişi için niyyet etmesi, mesela:(falanca kişiden bedel olarak hac niyet ettim)
6.Vekil ve amirin Farz Olmasının Şartları kendisinde olmasıdır.
İbni Abidin c.2s.329
incemeseleler.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder